8 Haziran 2008 Pazar

Palamarsız Gemilerde Yolculuklar....

Palamarsız Gemilerde Yolculuklar....

Kronik nidalar parçalıyor geceyi
Odamda bir pagoda sessizliği
Paradigmalar yaratıyorum umutlardan
Bir neyzeni duyuyorum uzaklardan
Lavanta kokulu sabahları özlüyor gözyaşlarım
Nihilist kavgalar büyüyü bozdu
içinde sen olan öyküleri özlüyorum
Palamarsız gemilerde bu kaçıncı gece
Denizin gözleri çalınmış
Denizin mavisi mahzun….
Seni müjdeleyen deniz feneri nerde…

Sildim ben’e dair her sesi
Erkekçe öfkelerimi bile
Sen oldum sensizliğe inat
Artık senin gibi aceleci ve telaşlıyım
Sana geldim sevgilim sana
Toroslar ne ki, Etna’dan daha sıcak dudaklarım

İyi ki sana sürgünüm
Beni tutukla yeşil gözlerinde
Yüreğinle sar
Ellerinle şiirinle sevdanla sar
Sar beni sevgilim
Sar sar…
Adamca kükremelerime bakma
İçimdeki çocuk sana aşık
Sana ölür içimdeki engin
Poseidon ne ki Mevlana’dan daha insanım sende

Yokuşlar sarp yokuşlar ahraz
Çıkmazlar kör ve sağır
Sorular cehennem tokatlar kurşun
Bedeller ağır bedeller töre
Acılar zaiket-ul mevt
Duvarlar özlem duvarlar sensizlik
Yıllar öldü yollar bunak
İşte ben işte satır başları….


Kanıyorum hala hüzün hüzün
Sar daha sıkı sar
Dudağınla kokunla sar
Kadınlığın onarsın yaralarımı
Kadınca sokul
Öp dokun onar
En çok da gözlerimle seviş
Anla hisset ama sorma
Sorma
Sar sadece sar …
....................................
4 Haziran 2008
İbrahim EROĞLU
...............
Pagoda: uzakdoğuda tapınak adı
Paradigma: dizi
Nihilizm: hiççilik
Palamar: gemi halatı
Poseidon: İrlandalı bir halk kahramanı,
yunancada deniz tanrısı
zaiket-ul mevt: ölüm acısı
Ahraz: sağır ve dilsiz

İbrahim Eroğlu

Kartanem...

Kartanem...

Küçüğüm
Canımdan aziz gülümseyiş
Büyüyeceksin
Senin de küçüklerin olacak
Mavinin masum dalgalarında
Depremler yaşayacaklar seni okuyanlar
İşte duygu bu diyecekler…

Kocaman yüreğine kardelenler sığınacak
Özgür bırak
Avuçlarına yağan kar tanelerini
Yeniden yağmur olacak
Kar olacak özlemlerine yağacaklar
Korkma sıcaklığında erimez Erciyes
Korkma unutmaz bizi Çukurova

Aşkı biriktir küçük yolculuklarda
Gece yarısı öpüşmelerimizi anımsa
Sevişerek nasıl çoğaldığımızı
Minik kavgalarımızı
Beni özlerken ağlamalarını…

Anımsa ilk kavgamızda
Dudağında çıkan uçukları
Ve bir gece yarısı sancılarının
Sevgimle yok oluşunu…

Engin düşlerimin son durağı
Küçüğüm
Kartanem
Büyüyeceksin
Senin de yüreğine kardelenler sığınacak
İşte o zaman
İşte o zaman anlayacaksın beni
Geç olsa da…

İbrahim EROĞLU
27 Mayıs 2008

İbrahim Eroğlu